SİVAS ŞARKIŞLA İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlçe Öğretmenlerimize Seminer Çalışmasında "KORO" adlı film izletildi.

      2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı Yıl Sonu Seminer Çalışmaları Kapsamında İlçe Öğretmenlerimize Aşık Veysel Gençlik ve Kültür Merkezi Konferans Salonunda "Koro" adlı film izletildi. Tüm öğretmenlerimizin katıldığı filmde İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mevlüt ERGEN açılış konuşması yaptı. Konuşmasında öğretmenlerimize harcamış oldukları emeklerinden ve başarılarından dolayı teşekkürlerini dile getirdi. Yapılan güzel çalışmalar sonunda ilçemizin TEOG sınavında il merkezimizin ve diğer ilçe ortalamalarının üstünde başarı elde ettiğini vurguladı. Aynı başarıyı YGS ve LYS sınavlarında da elde edeceğimize inancının tam olduğunu dile getirdi. 
İlçe Öğretmenlerimize Seminer Çalışmasında "KORO" adlı film izletildi.

Bilindiği gibi okul ve sınıf yönetimi, etkili eğitim ve öğretim süreçleri içermektedir. Bu süreçlerin düzenlenmesi ve yürütülmesi ise genel anlamda okul yönetimi, sınıfta ise öğretmenin sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda  “Koro” adlı sinema filmi, yatılı bir okulda; okul, sınıf ve davranış yönetimi konularına değinen, öğretmen-öğrenci işbirliğini yansıtan önemli bir sinema yapıtı olarak görülmektedir.   

 

 Film, sınıf ve davranış yönetimi açısından değerlendirildiğinde; öncelikle, okul yönetiminin katı, yasaklayıcı, baskıcı ve demokratik olmayan yönetim anlayışı göze çarpmaktadır. Başta okul müdürü olmak üzere öğretmenler yatılı okuyan öğrencilere karşı kabul edici ve destekleyici bir tutum sergilememektedirler. Okulda, geleneksel okul ve sınıf yönetiminin hakim olduğu belirgin bir şekilde görülmektedir. Okul yönetimi ve öğretmenler, sadece düzeni korumak ve bu düzenin sürmesi için de öğrenci üzerinde zorlayıcı güç kullanmaktadırlar. Okul yönetimi, okulda disiplini baskı ve ceza ile sağlamaya çalışmakta ve sıkça ceza yöntemine başvurmaktadır. Öğrencilerden daha çok dış denetimle itaat etmeleri istenmektedir. Yönetim anlayışı sürekli emir ve talimatların tercih edildiği bir anlayıştır. Dolayısıyla istenileni yapmayan ya da problem davranış gösteren öğrencilere en az ılımlı kontrol gücü kullanılmaktadır. Oysaki uygun olmayan davranışların azaltılmasında birey üzerindeki etkisi düşünülerek en ılımlı davranış değiştirme yönteminden başlanılması gerekmektedir. Müdür ve öğretmenlerin istenileni yapmayan ya da problem davranış gösteren öğrencilere fiziksel güç kullanması çocuklarda kaygı, dargınlık, içe kapanıklık ve saldırganlık gibi olumsuz sonuçlar oluşturmuştur. Öğrencilere sürekli verilen bedensel cezalar, güçlünün haklı olduğu düşüncesini doğurmuş, öğrencilerle olumlu iletişim kurma fırsatlarını engellemiştir.

 

Okula yeni atanan öğrenci mümessili ve okulun yeni müzik öğretmeni öncelikle öğrencileri bir birey olarak kabul etmekte ve bunu da ilk olarak sınıfa girdiğinde yaptığı hitapla göstermektedir. Öğretmen öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine ve yeteneklerini ortaya koyabilmelerine fırsat vermekte ve destekleyici bir tutum sergilemektedir.

 

 Müzik öğretmeninin dışlanan öğrencilere kabul edici yaklaşımı ve çocuklarda güven duygusunu oluşturacak tavırları sınıf iklimini olumlu yönde etkilemiştir. Ayrıca daha ilk dersten sınıfta sigara içerken gördüğü bir öğrenciye kızmak ve cezalandırmak yerine “Sınıfta sigara içilmez” diyerek ilk kuralını oluşturmuştur.  Öğrencilerini tehdit etmek yerine uygun öğrencilerine nasıl davranmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunmuş, sınıfta uygun olmayan davranışların ortaya çıkmasını önlemek için strateji oluşturmuştur. Ayrıca öğretmenin öğrencilerine karşı nazik ve kibar, sakin ve ılımlı olmasının, yine öğrencilerine iletişim fırsatı yaratmasının, öğrenciler için olumlu bir model oluşturduğunu söyleyebiliriz.

 

Aslında, okuldaki temel sorun, problem davranışların ortaya çıkmasının önlenmesine yönelik bir yöntem ve uygulamanın görülmemesidir. Okul müdürü ve yardımcısının  “Etki-Tepki” ifadesi ise bunu doğrular niteliktedir. Problem davranışların tek çözümü ve öğrenci açısından sonucu sadece cezadır. Davranışların önlenmesi, bazı problem davranışların hoş görülmesi ya da problem davranışları azaltma tekniklerinin kullanılmasına yönelik bir yöntem görülmemektedir. Diğer bir ifadeyle problem davranışların öncesi ve sonrası göz ardı edilmektedir. Oysaki müzik öğretmeni çocuklar üzerindeki aşırı baskıyı fark etmiş, ortam, davranış ve sonuç arasında ilişki kurmuştur. Sakin ve duyarlı kalarak yakınlık kontrolü, koro kurarak uyaran değişikliği gibi stratejiler izlemiştir.

 

Müzik öğretmeninin sınıf ve okul kuralları önemsediği ve demokratik bir sınıf yönetimini benimsediği görülmektedir.  Ayrıca öğrencilerin bireysel farklılıklarına ve gelişim özelliklerine önem vermektedir. Bunu da şarkı bilmeyen öğrencisini şef asistanlığına atayarak göstermiştir. Öğrencilerine sevgi ve şefkatle yaklaşmanın yanı sıra disiplin suçu işleyen çocuklarla birebir konuşması, özel sorunların gizliliğine önem vermesi dikkat çeken önemli bir yaklaşım olarak görülmektedir. Bu yaklaşım ise öğretmenin hem kendine güven sergilenmesine ve hem de öğrencilerin kendilerine olan güvenine katkı sağlamaktadır.

Kayalıyokuş Mahallesi Cumhuriyet Caddesi Şarkışla Hükümet Konağı kat 2 Şarkışla/Sivas - 3465126645

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.